Erişilebilirlik

Sinan Oğan'ın tercihi Erdoğan mı Kılıçdaroğlu mu olur?


ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan
ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan

Türkiye’de 28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nin ikinci turu öncesinde en çok merak edilen konuların başında Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan’ın tutumu geliyor.

Muharrem İnce’nin ilk tur seçimlerinden kısa bir süre önce adaylıktan çekilmesi sonrası Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yarışta kalan üç adaydan biri olan Oğan, seçmenlerin yüzde 5,17’sinin oyunu alarak yeni süreçte “kilit” aktör haline geldi.

Oğan, dün TV 100 kanalında çıktığı yayında, “Bizim temel felsefemiz artık Türk siyasetinde bir paradigmayı değiştireceğiz. HDP ve HÜDAPAR'ın kilit olma arzusunu biz kıracağız diyorduk, bunu gerçekleştirdik. HDP ve HÜDAPAR Türk siyasetinde kendini kilit rolde göremiyor. HDP veya HÜDAPAR'ın siyaseti kilitlemediği bir ortam bizim için hedeflere varıldığı anlamına gelir” ifadelerini kullanarak bu “kilit” role vurguda bulundu.

Oğan’dan Millet İttifakı’na yeşil ışık: “Yüzde 4 kapanmayacak bir fark değil”

Daha önce kendisini ve seçmenlerini “Atatürkçü ve Türk milliyetçisi” olarak tarif eden ATA İttifakı adayı, seçim gecesi AKP Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım ile dün de Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü.

Her ne kadar bu görüşmeler sonrası katıldığı canlı yayında “Biz desteklersek, diğer faktörler devreye girerse, sandığa sahip çıkarlarsa, sekiz milyon sandığa gitmeyen seçmen bir motivasyonla sandığa götürürse bu mümkün. Yüzde 4'lük puan kapanmayacak bir fark değil” diyerek Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’na kapıyı açık bıraksa da henüz net kararını vermiş değil.

Karar vermesi halinde kesin olmayan resmi sonuçlara göre kendisini destekleyen ATA İttifakı’nın 1 milyon 323 bin oy almışken 2 milyon 831 oyla seçimi ikinci tura taşıyan Sinan Oğan, bu büyüklükte bir seçmeni işaret edeceği ya da işbirliği yapacağı Cumhurbaşkanı adayına yönlendirebilir mi?

Bu sorunun yanıtı da Oğan ve ATA İttifakı’nın ana kurucusu olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ikinci tur tercihi kadar merak ediliyor.

Özer Sencar: “Erdoğan da dahil hiçbir lider, arkasındaki seçmenin tamamını bir bütün halinde bir yere götüremez”

Türkiye’nin en önemli seçim araştırmacılarından biri olan Metropoll Araştırma’nın kurucusu Profesör Özer Sencar, “devlet aklı” sahibi olduğunu söylediği Oğan’ın Cumhur İttifakı ve Erdoğan’dan yana tercih kullanmasının daha yakın bir olasılık olduğu kanaatinde.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Sencar, “Hiçbir siyasi parti lideri Erdoğan da dahil arkasındaki seçmenin tamamını bir bütün halinde bir yere götüremez. Bu fire Erdoğan’da diğerlerine göre az olur, diğer liderlerde giderek artar. Oğan’ın arkasındaki seçmeni biliyoruz. Neredeyse hepsi milliyetçi, aşırı milliyetçi ve ulusalcı karakterde. Ve
çoğunlukla genç seçmenden oluşuyor. Hem Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ hem de Sinan Oğan, destek vermek şartı olarak, ‘Terörle ilişkiniz olmayacak’ı ortaya koyarken yalnız PKK üzerinden HDP’yi ve Hizbullah üzerinden HÜDAPAR’ı değil aynı zamanda Gülen’i de kast ediyorlar. Gülenci cemaat elamanları seçim sürecinde açıkça Kılıçdaroğlu’na sosyal medya üzerinden destek verdiler. Bu açılardan baktığımızda Bahçeli gibi ‘devlet aklı’ ile hareket ettiğini bildiğimiz Sinan Oğan’ın Cumhur İttifakı ve Erdoğan’a daha yakın olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır” dedi.

“Erdoğan, Oğan’ı Kılıçdaroğlu’na kaptırmak istemeyecektir ve Bahçeli’yi ikna edecek bir yol bulur”

2011 ile 2015 yılları arasında Milliyetçi Hareket Partisi’nden Iğdır milletvekili olan Sinan Oğan, genel başkanlığa aday olduğu partiden 2015 ve 2017 yıllarında iki kez ihraç edildi.

Seçimlerde hiç beklenmedik bir biçimde yüzde 10,07 oy alarak üçüncü parti olan MHP’nin lideri Devlet Bahçeli, daha önce iki kez partisinden ihraç ettiği Oğan’la yeniden buluşabilir mi?

Profesör Özer Sencar’a göre Erdoğan, bu konuda MHP liderini ikna edebilir:

“Benim gördüğüm kadarıyla Sinan Oğan’ın hedefi ne Zafer Partisi ne de İYİ Parti. Onun lideri olmak istediği yer, Türkiye’de milliyetçilerin bir numaralı partisi olan Milliyetçi Hareket Partisi. Ana hedefi milliyetçi oyların ana toplanma yeri. Bu nedenle seçimde zaten 4,5 puan geride olan bir partiyle cumhurbaşkanı yardımcılığı ya da bakanlık pazarlık etmez. Verdiği mesajlara da bakıldığında pazarlık edeceği kişi, Erdoğan gibi duruyor. Erdoğan bundan imtina etmez. Başta olduğu sürece Erdoğan için bakanlık, cumhurbaşkanı yardımcılığı sorun değil. Çünkü bu sistemde Cumhurbaşkanı her şeye sahip. Oğan eğer düşündüğüm gibi milliyetçiliğin liderliğine oynuyorsa Kılıçdaroğlu ile pazarlığa girmez. Soru şu: Bahçeli bir engel koyabilir mi? Elbette Bahçeli’nin bir bariyeri olabilir. Ama Erdoğan, Oğan’ı Kılıçdaroğlu’na kaptırmak istemeyecektir ve Bahçeli’yi ikna edecek bir yol bulur.”

Kemal Can: “Oğan ‘buraya gidiyoruz’ dediğinde tüm seçmeni oraya yazmak mümkün olamaz”

Yıllardır MHP, Ülkücüler ve Türk milliyetçileri üzerine çalışan gazeteci Kemal Can da Sinan Oğan’ın 14 Mayıs’ta aldığı oyların yarısından fazlasını ATA İttifakı’na oy vermeyen seçmenden aldığına ve onu destekleyen seçmendeki “Erdoğan alerjisi”nin güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kemal Can, “Muharrem İnce çekilmemiş olsaydı büyük bir ihtimalle Sinan Oğan’ın oyu bu kadar yüksek çıkmazdı. 1 milyon 200 bin civarında oyun Zafer Partisi seçmeninden geldiğini düşünürsek en az 800 bin ila 1 milyon oyun İnce seçmeninden geldiğini varsayabiliriz. Geri kalan yaklaşık 800 bin oy ise daha yüzer gezer, amorf, kaynağı belirsiz seçmenden geliyor. Bu oyların ciddi bir kısmı Kürtler'in değil de Türk milliyetçilerinin ‘kilit’ olduğunu göstermek motivasyonuyla hareket geçmiş gibi. Belirleyici bir varlık gösterme hevesi ‘ana güdüleyici’ diyebiliriz. Zaten Sinan Oğan ‘Bizim sayemizde ikinci tura kaldı’ diyerek kendisini iktidar çalışmakla itham edenlere de Erdoğan’ın ilk turda seçilmesini engellediği imasında bulunuyor. Oğan seçmeninin ağırlıklı kısmı için iki varsayım öne sürülebilir. Bir kısım için artık seçime gitme ihtiyacı olmayacaktır, çünkü onları motive eden bir şey kalmamış olabilir. Ama ikinci grup öyle değil. O grup içinde Kılıçdaroğlu’na tepki duyanlar olsa da onlardaki asıl motivasyon Erdoğan alerjisi. Bu nedenle onlar Kılıçdaroğlu lehine oy kullanmaya daha yakın olacaklardır. Bir de bu seçmenin örgütsel bağı çok güçlü değil. Homojen değil. Toplu hareket etme kapasitesi olmayan bir kümeden bahsediyoruz. Kendiliğinden oluşmuş bir reaksiyonun önüne geçen bir aktör Sinan Oğan. O nedenle Oğan ‘Buraya gidiyoruz’ dediğinde tüm seçmeni oraya yazmak mümkün olamaz” diye konuştu.

“Oğan’a destek veren seçmenin pazarlıkla tavrı belirleyecek bir seçmen olmadığını düşünüyorum”

Kemal Can’a göre, Sinan Oğan’ın söylemleri Erdoğan’a daha uzak duruyor. Ancak muhalefetin Oğan’dan çok Oğan’a destek veren seçmeni hedef almasının daha etkili olacağını düşünüyor.

“Ben Sinan Oğan’a oy vermiş seçmenin ağırlıklı olan kısmının iktidar destekçisi ya da pazarlıkla iktidar ilişkisi içinde tavır belirleyecek bir seçmen olmadığını düşünüyorum. Ama bu konuda çok da güçlü verilere sahip değiliz. Çok da bilmiyoruz o seçmen nasıl bir toplam. Zafer Partisi seçmeni daha belirgin. Genç, kentli, çok da eğitimsiz veya yoksul olmayan bir destek alanı var. İnce’nin de genç reaktif bir seçmeni vardı. Genç seçmende iktidarla mesafenin daha çok olduğunu biliyoruz. Bu seçmeni kazanmak için kurulacak strateji sadece onu temsil eden aktörlerle pazarlıkla çözülemez. Onlar destek verdiğinde oy seçmeni o adayın hesabına koymak zor. Ama söylemlerine bakıldığında hem HÜDAPAR hem HDP’ye karşı Oğan. HÜDAPAR, AKP listelerinden Meclis’e girdi ama HDP’nin CHP’yle organik bir ilişki yok, tek taraflı bir Kılıçdaroğlu desteği var. Dolayısıyla destek bakımından bu terazide Kılıçdaroğlu daha ağır basıyor.”

Sinan Oğan’ın MHP’de genel başkanlık iddiasına kadar gelmiş ülkücü camiada tanınan bir aktör olduğunu vurgulayan Kemal Can, aldığı oy ve kampanya performansının ATA İttifakı adayının gücünü pekiştirdiğine dikkat çekiyor. Can, 2018 seçimlerinde yüzde 30 oy alan Muharrem İnce’nin o oyunun mutlak sahibi olmadığı gibi Sinan Oğan’ın da yüzde 5,2’nin tek sahibi sayılmaması gerektiğinin altını çiziyor.

STÜDYO VOA

ABD’de üniversite protestolarında gözaltılar 2 bin 300’ü geçti - 3 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG