Necati Özkan

Dijital manipülasyon!

20 Mart 2023 Pazartesi

23 Haziran 2016’da yapılan Brexit Referandumu ve 8 Kasım 2016’daki Amerikan Başkanlık Seçimleri dijital ve sosyal medyada yürütülen manipülasyonların ne dramatik sonuçlar yaratabileceğini kanıtlamıştı. Söz konusu seçimlerin dijital kampanyalarını yöneten ekipler seçmenlerin mali durumu, sağlık kayıtları, etnik kökeni, alışveriş davranışı ve coğrafi konumu ile online ortamda okudukları, izledikleri, beğendikleri ve siyasi davranışları içeren verileri izinsiz şekilde kullandılar. Her iki kampanyada da görevlendirilmiş olan Cambridge Analytica isimli Londra merkezli veri analitik şirketi seçmenlerin kararlarını hangi faktörlerin yönlendirdiğini anlamaya dayalı psikolojik araçlar ve modellemeler geliştirmişti.

Cambridge Analytica Ceo’su Alexander Nix, “Büyük veri setlerini nicel araştırmalarla birleştirerek, insanların oy kullanma olasılığından, satın alma olasılıklarının en yüksek olduğu ürün ve hizmetlere kadar” her şeyi tahmin edebildiklerini; gösterdikleri kurgulanmış gerçekdışı içeriklerle insanların kararlarını etkileyebildiklerini söylemişti. Nix, 2017’de ABD’de düzenlenen bir festivaldeTrump kampanyasında Florida, Pensilvanya, Michigan ve Wisconsin’da Hillary lehine olan marjı tersine çevirdik. Hillary Clinton bu son üç eyaleti ele geçirmiş olsaydı seçimi kazanırdı. Trump bu üç eyaleti yaklaşık 107 bin oyluk marjla kazanarak başkan oldu” diyerek yaptıkları ahlaksız manipülasyonu açıkça ifşa edebilmişti.

Alexander Nix ve Cambridge Analytica’nın iki üst düzey yöneticisi, Mart 2018’de İngiltere’de bir TV kanalının gizli kamerasına yakalanınca dünya çapında etkili olan Cambridge Analytica skandalı patlak vermişti. Nix ve diğer yöneticiler kendini müşteri gibi gösteren TV kanalının muhabirine Trump kampanyasında yasalarını ihlal eden taktikler kullandıklarını ifşa ederek global çapta bir skandala imza attılar. 

HEDEF 28 MAYIS MI?

Bu örneği son günlerde sosyal medya yürüyen bazı siyasi kampanyaları görünce hatırladım. Ağırlıklı olarak gizli hesaplar, troller ve botların yükselttiği bu kampanyaların iki seçmen kümesini hedeflediği anlaşılıyor: İlk kez oy verecekler dahil genç seçmenler ile Millet İttifakı seçmenleri! 

Kampanya içerikleri özü itibarıyla üç konuya odaklanmış görünüyor: Kahramanmaraş depremi, altılı masada meydana gelen siyasi deprem ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı! Depremde ortaya çıkan devletin yetersizliği, altılı masa krizi ve Kılıçdaroğlu’nun adaylığından mutsuz olan ama Erdoğan’a da oy vermeyecekleri belli olan seçmen kümelerinin öfkesi manipüle edilerek, cumhurbaşkanlığı seçiminin 28 Mayıs’taki ikinci tura kalması hedefleniyor. 

AKP ve Erdoğan’ı da eleştiriyormuş gibi görünen bu kampanya, asıl kızgınlığı Millet İttifakı’na ve adayına yöneltiyor. Doğrusu kullanılan psikolojik araçlar şimdilik işe de yarıyor. Bazı seçmenler bundan iki ay önce bile yüzde birin altında olduğu bilinen ittifaklar dışındaki partilere yöneliyor. Tam bir böl parçala ve yönet kampanyası. Skandal sonrası Cambridge Analytica kapanmış ve yöneticileri ortadan kaybolmuş görünse de anlaşılan o ki bu şeytani yolu kullanmaya devam edenler var.

Mesele seçmenin kabarmış öfkesinin 14 Mayıs öncesinde geçip geçmeyeceği. Ya da manipülasyonla tetiklenmiş toplumsal öfkenin sosyal-siyasal sonuç doğurup doğurmayacağı. Mesele, Millet İttifakı kampanyasının bu seçmenleri geri kazanmak için bir planının olup olmadığı. Ve mesele bu ahlaksız manipülasyonu kimlerin finanse ettiği meselesidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Öfke ve değişim 12 Haziran 2023
Nasıl oldu? 30 Mayıs 2023
Yakın elmalar 22 Mayıs 2023

Günün Köşe Yazıları