CHP Genel Başkanı Özgür Özel: 2019 başarısını bize yaşatan seçmenin Saray’a, Bahçeli'ye itirazı devam ediyor

ÖZGÜR ÖZEL

Kaynak, CHP

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, önümüzdeki seçimlerde ittifak olanaklarının sınırlı kalması nedeniyle 31 Mart yerel seçimlerinde aleyhe bir durum gibi göründüğüne işaret ederek, "Ama diğer yandan seçmende, seçmenin reflekslerinde bir değişiklik yok. 2019 başarısını bize yaşatan seçmenin Saray’a, Bahçeli'ye itirazı devam ediyor" dedi.

DEM Parti’nin (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) kendi stratejisine göre hareket ettiğini ve uygun gördüğü adayı desteklediğini belirten Özel, “Düne kadar Mersin'de anlaştık! Nerede anlaştık? Adana'da, Mersin'de aday çıkarıyor. Onlar bakıyor, kent uzlaşısı var mı, yok mu? Şimdi DEM’li çayları içme zamanı Erdoğan'la Bahçeli’de” görüşünü getirdi.

Özel, ertelenen Filistin gezisini 15 Nisan’da gerçekleştireceğini ve bu tarihte Ramallah’a gideceğini de açıkladı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parlamento muhabirleriyle bir araya geldi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Seçim mitingleri, Hatay kararı ve seçim sonrasına ilişkin sorulara Özel’in verdiği yanıtlar şöyle:

İlk miting ne zaman?

Özgür Özel: Sadece il mitingleri değil, kritik yerlerde ilçe mitingleri de yapmak istiyorum.

Risk ve fırsat analizi yaparak, fırsatın yüksek olduğu ya da riskin bulunduğu, kazanma çizgisinin hemen altında ve üstünde olduğumuz yerlere ağırlık vereceğiz.

Mesela Kırıkkale, Kastamonu, Malatya'da mutlaka yapacağım. Çünkü bu üçünde çok ciddi fırsat var.

Ölçme değerlendirme biriminin başındaki arkadaş Malatya anketini gösterirken “asrın sürprizi burada bekliyor” dedi.

Veli Ağbaba ankette 34. sırada. Bunun yanında Antalya, Muğla, Aydın, Balıkesir, Bursa, Manisa, Mersin, Adana, Samsun, Giresun, Trabzon, Artvin takvimlendirildi.

'DEM Parti’nin bize kazandırmak değil, gerekirse kaybettirmek üzerine bir stratejisi var'

özgür özel dem parti

Kaynak, Getty Images

İstifa edenler, bağımsız olanlar, Hatay krizi… Sancılı bir aday belirleme süreci geçirdiniz. 2019 seçimi 1989 başarısı ile ilişkilendirildi, ama bu yaşanan sorunların ardından 1994 hezimeti mi geliyor yorumları yapılıyor. Sizin hedefiniz ne?

Özgür Özel: 1994 benzetmesi benim değil, Türkiye'deki bütün seçmenlerin endişe etmesi gereken bir benzetme. Çünkü Melih Gökçek belediyeciliği o zaman başladı.

Bunlar belediyeleri aldıktan sonra Türkiye'ye nasıl bir süreç yaşatıyorlar? Kentlere hangi süreçleri yaşatıyorlar görmek lazım.

İstanbul'da Tayyip Erdoğan geldiğinde 4 gökdelen vardı, bıraktığında 256.'Biz İstanbul'a ihanet ettik, dikey mimariyle hançerleri sapladık' dedi.

94 yaşanırsa bu benim için kötü olmaz. Bu kentler için kötü olur.

İkincisi, bir önceki seçimle bu seçim arasında bir fark var. HDP o zaman bir talebi olmaksızın AK Parti'ye kaybettirmek için her şeyi yapıyordu.

Bu seçimde gücünü AK Parti'ye değil birazda muhalefete göstermek talebinde.

DEM Parti’nin izlediği stratejide –kendi sözcüleri, milletvekillerinden okuduğumuz- AK Parti ile de 1 Nisan sonrasına yönelik, kayyım atama meselesi başta olmak üzere çeşitli görüşmeler yapılıyor.

Bize kazandırmak değil, gerekirse kaybettirmek üzerine bir strateji var.

İYİ Parti ve diğer ittifak ortaklarımızla iş birliği yapma gayretleri çok sınırlı kaldı.

O yüzden şartlar çok lehimize değil gibi gözüküyor. Ama diğer yandan seçmende, seçmenin reflekslerinde bir değişiklik yok. 2019 başarısını bize yaşatan seçmenin Saray’a, Bahçeli'ye itirazı devam ediyor. Kent suçlarına, israfa itirazı devam ediyor.

'Seçmenin üçte ikisi muhalif, bizden yana'

ÖZGÜR ÖZEL

Kaynak, CHP

Özgür Özel: 2019’dan farklı olarak bir takım olumsuz iddialarında ortadan kalktığı bir süreç yaşanıyor. 'İstanbul CHP’ye geçerse İSPARK PKK’nın olacak, Ankara'da su faturalarını teröristler açacak' diyorlardı.

Vatandaş bunun kara propaganda olduğunu gördü. 'CHP gelirse sosyal yardımlar kesilir' kaygısı vardı.

Ne İstanbul ne Ankara'da ne de diğer yönettiğimiz büyükşehirlerde bir hayal kırıklığı yaratmadığımız ortada.

Seçildikleri noktanın gerisinde olan belediyemiz neredeyse yok. Bazı yönetimsel hatalar oldu, problemler yaşandı ama şimdi bence çok önemli bir başarı elde ettik ve seçmen değişmedi. İlave seçmen var.

Üçte iki seçmenin muhalif olduğu, bizden yana olduğu görülüyor.

5 Kasım’da parti yönetimine geldiğimizde ortadan kalkmış bir ittifak kapasitesi vardı. Gizli protokol yüzünden DEM seçmeni ‘Biz Soylu’dan kaçarken Zafer’e mi tutulduk?’ diyordu.

Diğerleri de çok sert eleştiriyordu. Ben beyaz çiçeği aldım gittim (İYİ Parti’ye) ama ittifak yapmaya razı edemedim.

Ama özenli bir dil kullanmaya ve muhalefete muhalefet etmemeye, çatışmamaya devam edeceğiz.

Partilerin kendi düşünceleri olabilir ama yerel seçim olduğu için seçmenin burada kendini ve kentini düşüneceğini düşünüyorum.

'Hatay’da TİP, DEM, sol partiler taraf seçerse biz kazanıyoruz'

Hatay’la ilgili açıklama yaptınız. Anketlerden bahsettiniz. Nasıl karar verdiniz?

Özgür Özel: Hatay'da bir Hatay ittifakına ihtiyaç var. AK Parti ile aramızda bazen önde, bazen geride 3-4 puan fark var.

Bunun sebebi Hatay'da duyguların çok yüksek olması. Ama bir gerçek var Hatay'da, AK Parti ile CHP arasındaki yarışa TİP, DEM, diğer irili ufaklı sol partiler müdahil olur ve taraf seçerlerse biz seçimi kazanıyoruz.

Başkanımızı çağırdım, anketlerimizi koydum. Basına 45 dakika diye yansıdı ama 80 dakika enine boyuna konuştuk.

Sonra dağılıp serbestçe düşünelim, bir formül bulalım, dedik. Ben pek çok siyasi partiyle temas ettim. Başkan görüşmeler yaptı.

Ben Lütfü Savaş’a 'Sizi dışarıda bırakmayacak bir formüle ihtiyacımız var' dedim. Çünkü Savaş AKP ve MHP seçmeninden çok ciddi oy alıyor, bu tüm anketlerde böyle.

Lütfü Savaş’sız da olmayacak, bu şartlarda Savaş’la da olmayabilir. Risk var, bir formül bulalım dedik. Şimdi biz bu formül üzerinde çalıştık ve gece bir kez daha oturduk.

Bu sefer tam bir saat sürdü. Lütfü Bey’le görüştük, devam kararı aldık. Bugün dile getirdiğim gibi bir özeleştiri veriyoruz.

AK Parti'nin karşısında en güçlü seçenek olarak bir başka alternatif yok orada. Ama önümüzdeki günlerde Hatay'da "kent uzlaşısı" sağlayacak temasları da yaptık.

Önümüzdeki günlerde bunun semerelerini alacağız. Benim gördüğüm kadarıyla seçimde kafa kafayıyız. Hatay’ın AK Parti'ye muhalif yüzde 16-17 kararsız, yüzde 10-12’de diğer partilerde olan (TİP, DEM ve diğer partiler) oylarının sandığa giderken seçimi bize kazandıracağını düşünüyorum.

Siz de Hatay'da öz eleştiri yapılması gerektiğini söylüyorsunuz. Şimdi yıpratılmış bir aday var. Bu aşamadan sonra hala kazanabileceğinize inanıyor musunuz?

Özgür Özel: Anketler 'Kazanacaksan Lütfü Savaş’la kazanacaksın'ı gösteriyor.

CHP’nin oyunun çok düşük olduğu ova bölgesinde çok ciddi desteği var. Ayrıca Savaş’a tepki gösteren muhalif seçmenin gönlünü alırsa da banko kazanacağını gösteriyor.

İkincisi Hatay’da 'kanaat önderleri' de Lütfü Savaş ile ya da Savaş’ın destek vereceği bir adayla bunun olabileceğini söylüyor.

Üçüncüsü de onunla çalışacak örgüt. Merkez Yürütme Kurulu (MYK) salonunda ilçe başkanları, il örgütü ile toplandık. Lütfü Savaş dışında bir seçenek dile getirmediler, 'Biz alırsak Lütfü Bey’le alırız, bu seçim alınır' dediler. Biz de 'alın o zaman' dedik ve müzakereleri bitirdik.

'Hatay'ı AK Parti’ye emanet edeceğime Lütfü Bey'e emanet etmeyi tercih ederim'

LÜTFÜ SAVAŞ

Kaynak, DHA

Lütfü Bey’in 1 Nisan’da, "bu parti yönetimi beni yıprattı, yalnız bıraktı" diye istifa etmesi söz konusu olabilir mi, kazandığınızda kaybetme riskini görüyor musunuz?

Özgür Özel: Lütfü Bey ayrılırken 'Çok zor bir süreci birlikte geçirdik ama siz bana hiç haksızlık yapmadınız. Bu süreçte beni herkes çok üzdü, ama benim kadar üzülen ikinci bir kişi sizi gördüm. Teşekkür ederim. Ben 1 Nisan’da buraya bizzat gelip teşekkür edeceğim. Borcumu ödeyeceğim' dedi.

Ben işin esas sorumluluğunun hükümet olduğunu görerek Lütfi Bey'in günah keçisi ilan edilmemesine, bütün sorumluluğu ona yıkmamaya dikkat ettim.

Ben kazandığımız takdirde herhangi bir risk görmüyorum. Lütfü Bey bu seçimi kazanırsa çok ciddi bir siyasi başarı elde etmiş olacak.

Kaybederse anlaşılır bir sonuçtu, ama şu anda kazanmaya yakın bir noktaya geldik diye düşünüyorum.

1Nisan’dan sonrasına bir sürpriz olmaz. Bir de,1 Nisan günü Hatay’ı AK Parti'ye emanet edeceğime Lütfü Bey’e emanet etmeyi tercih ederim.

Hatay’la başladı, iktidar seçmene 'biz varsak hükümet desteği var' diyor. Buna kampanyanızda nasıl yanıt vereceksiniz?

Özgür Özel: Seçmen, tehdit, şantaj kabul etmez. 2019’da İstanbul seçimlerini iptal ettiklerinde, 'Erdoğan gibi önemli bir siyasi deneyim ve akıl bu hatayı nasıl yaptı, 1 milyon fark yerler' dedim.

Bizim seçmene her şeyi de ama böyle şeyler yapma. Kenan Evren yapamamış, Recep Tayyip Erdoğan 2019’da yapamamış.

Şimdi 2024’te nasıl böyle bir şeyin işleyeceğini düşünüyorlar. Ben anlamıyorum. İkincisi yalan tarafı var onu da deşifre ediyoruz.

Acaba Çankaya'ya Recep Tayyip Erdoğan doğalgazı ne zaman getirmiş? Doğalgaz şirketiyle yerel yönetim anlaşır getirir. Ben yoksam, doğalgaz yok ne demek yani hani?

Yanlış, gerçek dışı bir şey söylüyor. İşin tehdit boyutu sökmez, hem de bu koca yalana kimse inanmaz.

'DEM'li çayları içme zamanı Erdoğan ve Bahçeli’de'

Hatay’da "kent uzlaşısı" çerçevesinde adım attık dediniz. Adayını açıklayan Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile bir görüşme oldu mu?

Özgür Özel: Çok sayıda görüşme yaptık. Hiçbir parti adına açıklama yapmam doğru olmaz ama çok uzak olmayan bir süreçte bu işi bir Hatay uzlaşısına dönüştüreceğimizi de görüyorum.

Kent uzlaşısını, DEM ile CHP anlaştı gibi kullanılıyor. Biz kent uzlaşısını 'Bizim de oy verebileceğimiz aday varsa destekleriz' olarak okuyoruz.

DEM 'kent uzlaşısı sağlandı' dediğinde protokol yapılmış gibi anlaşılıyor. DEM bir yerde adayı kent uzlaşısına müsait görüyorsa aday çıkarmıyor.

TİP HATAY

Kaynak, DHA

Fotoğraf altı yazısı, TİP Hatay’da eski milli futbolcu Gökhan Zan’ı aday gösterdi. Zan geçen yıl da İYİ Parti’den Hatay milletvekili adayı olmuştu.

Bunu da bizimle bir protokole falan bağlamıyor. Kendi stratejisine uygun görmüyorsa da kendi adayını çıkarıyor.

Düne kadar Mersin'de anlaştık! Nerede anlaştık! Adana'da, Mersin'de aday çıkarıyor.Onlar bakıyor, kent uzlaşısı var mı, yok mu?

Şimdi DEM’li çayları içme zamanı Erdoğan'la Bahçeli’de.

Biz Türkiye İttifakı olarak Erdoğan ve Bahçeli'nin Türkiye'yi bu kadar çok meşgul eden ifadelerinden sonra bakalım bu süreci nasıl savunacaklarını merak ediyoruz.

'Avuçlarını yalarlar'

Size, yeni parti yönetime yönelik ağır eleştiriler var. Parti için muhaliflerinizin 1 Nisan’ı beklediği söyleniyor...Mesela 1 Nisan’dan sonra bir kurultay çağrısı bekler misiniz?

Özgür Özel: İlk aday olduğumda 'Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanını delegeler ya da parti içi dengeler değil kamuoyu belirler' dedim. Delegeye sokaktaki duygu hakim olur.

Biz kamuoyu desteğini kaybedersek her şey olur, ama biz kamuoyu desteğini kaybetmeyiz.

Parti içinde geçen kurultayı hazmedememiş birkaç arkadaş ve onların etkisindeki bir grup medyanın yaratmaya çalıştığı algı ve iktidarın bunu sahiplenen ve köpürten tavrını görüyoruz.

Buradaki korku şu: Biz parti içinde değişimi gerçekleştirdik. 25 kat fazla anket yaptırdık. Anketlerle karar vermek Recep Tayyip Erdoğan’ın en güçlü yanı.

Birilerinin hata diye yaptığımızı düşündüğü şeyin doğru olduğunu görüyor Erdoğan.

Parti içindeki birkaç hazımsız ve saçma sapan tutum ve tavır içinde olan çok azınlık kişinin sesini duyurabilmek için iktidar medyasının gösterdiği mücadeleyi görüyorsunuz.

Gece üç saat boyunca CHP konuşuyorlar.

İliç varken CHP konuşacak kadar şuurunu kaybetmiş ve bizden korkan bir süreç var. O yüzden 1 Nisan’ı bekleyenler, ama Recep Tayyip Erdoğan ama parti içindeki 3-5 hazımsız avuçlarını yalarlar.

Ramallah programı 15 Nisan’da

Ramallah programınız ne zaman nasıl gerçekleşecek?

Özgür Özel: Mahmut Abbas'la görüşeceğiz. Filistin’de yakınlarını kaybetmiş olanları, tedavi gören yaralıları ziyaret edeceğiz.

Oradan bütün dünyaya ve Türkiye'ye önemli bir çağrı yapacağız. Aslında bu ay içinde planlanıyordu.

Yerel seçim gündemi geldiği için 15 Nisan’a erteledik. Namık Tan çok başarılı bir diplomasi yürüttü.

Filistin'e olan desteğimizi dünya ve Türkiye kamuoyunda çarpıtılmaya müsait bir angajmana girmedik.