Selahattin Demirtaş: Erdoğan rejimi sonrasında PKK'nin Türkiye'de tümüyle silah bırakması için elimizden geleni yapacağız

tbmmCopyright: tbmm

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş bugün Erzurum’un Karayazı ilçesinde trafik kazası geçirdi.

HDP’den yapılan açıklamada Beştaş’ın bilincinin açık olduğunu, hayati tehlikesinin de bulunmadığı yer aldı.

Beştaş ve şoförü Mehmet Vefa, tedavi için Karayazı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Beştaş önümüzdeki seçimde de Yeşil Sol Parti’nin Erzurum milletvekili adaylarından.

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da Mısır Dışişleri Bakanı Sami Şükrü ile ortak basın toplantısı düzenledi.

"Mısırla açtığımız yeni sayfayı ortak projeler ve başarı öyküleriyle doldurmak istiyoruz" diyen Çavuşoğlu, Mısır ile büyükelçi atamasına ilişkin şunları söyledi:

"Temsilcilik düzeyinin büyükelçi seviyesine yükseltilmesi konusunda somut adımlar atıyoruz. Önümüzdeki dönemde ortak bir açıklama ile biz sizleri bilgilendireceğiz. O güne kadar bazı adımlar atmaya da devam edeceğiz. Herhangi bir sorunun olmadığını söylemek isterim. Bir taraftan diplomatik seviyede ilişkilerimizi yeniden canlandırırken ilişkilerimizi her alanda geliştirmek için adımlar atmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlar düzeyinde bir zirve gerçekleştirme planımız da var. Bugün hazırlıklarını başlatmış olduk."

Libya, Suriye ve Filistin konusunda da görüşüldüğünü söyleyen Çavuşoğlu, "Bundan sonra Libya konusunda daha yakın işbirliği içinde çalışacağız. Adil, hür ve şeffaf bir seçimin şartlarının oluşturulması üzerinde birlikte çalışacağız" diye konuştu ve şöyle devam etti:

"Suriye konusunu da ele aldık. Bizim de bir angajmanımız var. Yapılacak dörtlü toplantılar hakkında bilgiler verdim. Kalıcı barış ve istikrar için ciddi adımlar atılması lazım. Bu konuda hemfikiriz. İşbirliği içinde olacağız.

"Mısır'ın Filistin konusunda oynadığı rolü takdir ediyoruz. Mısır'ın çabalarını destekliyoruz. İsrail Dışişleri Bakanı ile iki defa görüştük. Rahatsızlığımızı ilettik. İkinci görüşmemizde bu konuda bilgi verdiler. Haram-ı Şerif'e Müslüman dışındakilerin sokulmamasına dair memnuniyetlerimizi ilettik."

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 2009-2013 yılları arasında Adalet Bakanı olarak görev yapan Sadullah Ergin'in CHP listelerinden milletvekili adayı olması tartışmalarına yanıt verdi.

Babacan, tartışmanın "hatalı" olduğunu savundu ve bunların "çoğunun eksik bilgiden ve aşmamız gereken önyargılardan kaynaklandığını anlıyorum." dedi.

Babacan, Ergin'in "pek çoğu hâlâ topluma nefes imkânı sağlayan önemli düzenlemeler"e katkıda bulunduğunu belirtti ve "tutuklu oranının düşürülmesi, adil yargılanma hakkı, kolluğun demokratikleşmesi, AYM’ye bireysel başvuru, AİHM kararlarının Türkçe olarak yayınlanması, anadili hakkı gibi, yüzlerce değişiklikte katkısı var." dedi.

Babacan, "Şahidimiz o dönemin demokratlarıdır. Sahiplendiğimiz geçmiş demokratikleşme dönemidir. Hedefimiz de tam demokratik Türkiye’dir. Şimdi yeni bir yol ayrımındayız. Önyargıları ve hatalı ezberleri bırakıp birbirimizi dinleyerek ve birleşe birleşe kazanacağımıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Ergin, CHP milletvekili listesinde DEVA Partisi kontenjanından Ankara 1. bölge 4. sıradan aday gösterildi.

Amerika merkezli Time dergisi dünyanın en etkili 100 insanı listesinin 2023 sonuçlarını açıkladı.

Listeye Türkiye'den seçilen Haluk Levent, "ödülü reddettiğini ve Amerika'ya gitmeme" kararı aldığını açıkladı.

Derginin listesi, seçilen her bir kişi için hazırlanan özel tanıtım yazılarıyla birlikte yayımlandı. Haluk Levent'in listedeki yerini yazar Elif Şafak kaleme aldı.

Levent, ödülü almama kararının, bu yazıda yer alan, "Felaketten sonra dakikalar ölüm ve yaşam arasındaki farkı ifade ederken, Türk hükümetinin son derece beceriksizliğine karşılık Ahbap sahada çalışıyor, hayatları kurtarıyordu." ifadelerinden kaynaklandığını ileri sürdü.

Levent, Twitter hesabından, "Referans olan kişi,Türkiye Cumhuriyeti devletinin benim çalışmalarım üzerinden eleştirilmesi kabul edeceğim bir husus değil.

"Bu sebeple ödülü reddediyorum ve Amerika’ya gitmeme kararı aldım. Deprem sürecinde tüm devlet kurumları, hükümet,tüm muhalefet , belediyeler ve 18 bin STK yani tüm ülke tek yürek olup herkes elinden geleni yapıyorken bu tartışmaların içine girmeme kararı aldım." dedi.

Şafak, Time'da yayımlanan yazısında Levent için, "Haluk Levent köprüler kuran, şifacı ve kocaman yürekli bir sanatçı. O sadece tüm topluma ilham vermekle kalmıyor, aynı zamanda tek bir bireyin felaketle sonuçlanan trajediler karşısında nasıl bir fark yaratabileceğini de gösteriyor. Gittikçe yalnızlaşan bir dünyada, insanlara bir arkadaşları, onları gerçekten önemseyen ve susturulmuş seslerini duyan biri varmış gibi hissettirdi." ifadelerini kullanıyor.

Tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmemesi halinde PKK'nın silah bırakması için ellerinden geleni yapacaklarının sözünü verdi.

Demirtaş, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Halkımıza sözümüz olsun, çatışmadan beslenen Erdoğan rejimi sonrasında PKK'nin Türkiye'de tümüyle silah bırakması için elimizden geleni yapacağız ve mutlaka başaracağız.

"TBMM'de usulünce, hukuk çerçevesinde sorunlarımızı çözüp büyük toplumsal barışı kesinlikle sağlayacağız.

"Bunları çoktan yapabilirdik ama; Erdoğan barışı isteyenleri içeri attı, tecride aldı, partilerini kapatmaya çalıştı, belediyelerine kayyım atadı, provokasyonlarla çatışmayı körükleyip "terör" söylemi üzerinden halkı korkutup oy toplamaya çalıştı. Halen de bunu yapıyor.

"Sahtekarlara inanmayın, barış ve huzur mümkündür. PKK eylemsizlik kararı alıp çözüme kapı araladı. Ama ısrarla provokasyonlar yapılıyor. Allah korusun, seçimi etkilemek için birileri kan dökmeye de kalkabilir. Hep birlikte dikkatli olacağız, oyuna da gelmeyeceğiz.

"Lütfen unutmayın, biz barış ve demokrasi istiyoruz. Birlikte eşit ve kardeşçe yaşamak istiyoruz. Yeşil Sol Parti en çok da bunun için çalışacak. Oy için halkı kışkırtan yalancılara değil, sahtekarlara değil, bize güvenin. Hep birlikte ve mutlaka kazanacağız." dedi.

BBCCopyright: BBC

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) bugün Haftalık Para ve Banka İstatistikleri'ni yayımladı.

Reuters haber ajansına göre 7 Nisan'a kadar olan haftada bankanın net uluslararası rezervleri yaklaşık 4,7 milyar dolar düşerek 13,77 milyar dolara geriledi.

Bankanın brüt döviz rezervleri de bu sürede 1 milyar 756 milyon dolar azalışla 68 milyar 491 milyon dolara indi. Brüt döviz rezervleri, 31 Mart'ta 70 milyar 247 milyon dolar seviyesindeydi.

Reuters'a göre net döviz rezervleri Temmuz ayında 6,07 milyar dolara gerileyerek 20 yılın en düşük seviyesine inmişti. Bunun ardında rezervler kademeli olarak yükseldi.

Rezervlerin, Çarşamba günü 34,26 milyar dolar seviyesinde olan ödenmemiş takaslar düşüldükten sonra negatif bölgede olduğuna dikkat çekiliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Üsküdar sahilindeki kaçak kafeleri mahkeme kararıyla yıkmak için bu sabah harekete geçen ekiplerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Üsküdar Belediyesi ve Kaymakamlığı tarafından engellendiğini açıkladı.

İBB'de basın ve halkla ilişkilerden sorumlu Başkan Danışmanı Murat Ongun, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Üsküdar Sahil'deki Mimar Sinan eseri Tarihi Kuşkonmaz Camii'nin yanındaki kaçak kafeler mahkeme kararına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Üsküdar Belediyesi ve Kaymakamlığınca ısrarla korunuyor. İBB'nin yıkım ekiplerine günlerdir hukuksuz şekilde engel olunuyor. " dedi.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, AKP'den milletvekili adayı olan bir ismin, İstanbul Büyüşehir Belediyesi (İBB) meclisindeki görevini sürdürdüğünü iddia etti.

Kaftancıoğlu, "CHP’den istifa eden ve listelerde yer bulamayan İBB Meclis üyemiz Doğan Subaşı nasıl İBB meclis üyesi değil ve toplantılara katılamıyorsa bu kişi için de aynı kurallar ve kanunlar geçerli. Gereği yapılmazsa kişiyi ve belgeleri açıklayacağım!" dedi.

Kaftancıoğlu Twitter hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"AKP’nin İstanbul’da milletvekili listelerini oluştururken işlerine geldiği zaman yasaları ve kanunu nasıl tanımadığının somut örneğini belgeleriyle açıklayacağım birazdan. Yakalandınız! Sehven dışında ne diyeceksiniz meraktayım.

"Milletvekili listesine girmiş birinin istifa etmeden başvurduğu adaylıktan sonra meclis üyeliğine de devam etmesi mümkün olamaz. Ayrıca listeye yazılan birinin de bugün Büyükşehir meclisine katılması mümkün değildir.

"Madem idare edin diyorsunuz Doğan Subaşı gelsin İBB meclisini yönetsin, istifa eden diğer iki arkadaşımızda bugün yapılacak BŞ meclisine katılsınlar diyeceğim ama demem çünkü CHP olarak biz yasalara saygılıyız. İşimize gelince yasa tanımazlık yapmadığımız gibi pazarlık da yapmayız.

"Bunu da yazayım gülelim biraz… Açıkgözler anlaşılmasın diye MV’li listelerinde iki isimli olan kişinin tek ismini yazarak koymuşlar. Sehven iş yaptık derken fark edilmesin diye kurnazlık yapmaya kalkmışlar olmayan akıllarınca Ne yaparsanız yapın, her seferinde yakalanacaksınız!"

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kürt sorununu demokratik yollardan çözmeye, terörü sonlandırmaya kararlıyız" dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, “Bir de Benden Dinleyin. CHP Kürt Sorununun Çözümünde Ne Dedi?” kitabının önsözünü kaleme aldı.Kılıçdaroğlu, önsözde, "Ülkemizin ilerlemesi, büyümesi, genişlemesi, iç barış ve huzurun sağlanması önündeki en büyük engellerden biri olan Kürt sorununun çözülmesi, bizi demokratik Türkiye hayaline yaklaştıracak en büyük adımlardan biri olacaktır" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"O nedenle yıllardır bu sorunun çözümü konusunda AKP iktidarının tüm engellemelerine, manipülasyonlarına, gizli ajandalarına rağmen cesaretle, şeffaflıkla çözüm önerilerimizi ortaya koyduk. Kürt sorununun çözümü için, ‘Bu meseleye biz başımızı koyduk. Biz bu meseleyi çözmek için kefenimizle yola çıktık. Bu yolda baldıran zehri içmek gerekiyorsa, onu da içeriz’ diyen Tayyip Erdoğan, sırf kendi koltuğunu korumak için çözüm sürecini suiistimal etti ve zehri kendisi hariç tüm topluma içirdi. AKP'nin ‘çözüm süreci’ dediği sürecin büyük bedellerini yıllarca ödedik, ödüyoruz da.Oysa o süreçte biz bu sorunun kapalı kapılar arkasında değil, halk iradesinin tecessüm ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, siyasi ve toplumsal mutabakatla çözülebileceğini ısrarla vurguladık. Çözüm sürecinde TBMM'ye açık ve somut öneriler sunduk ve bu önerilerimizin arkasında durduk. Dün olduğu gibi, bugün de Kürt sorununu demokratik yollardan çözmeye, terörü sonlandırmaya, anaların gözyaşlarını dindirmeye kararlıyız. Çünkü bu sorun sadece Kürt yurttaşlarımızın değil, tüm Türkiye'nin ortak sorunudur ve çözümü de ortak siyasi ve toplumsal mutabakatla olacaktır."

dhaCopyright: dha

Medya özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve insan hakları alanlarında faaliyet gösteren 20 uluslararası örgüt, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) eleştirel haberler nedeniyle TV kanallarına ceza verdiğini belirterek bunu kınadı.

Örgütler, gazetecilerin ve yayıncıların kamuoyunu bilgilendirme ve hükümetten hesap sorma yükümlülüğünün olduğunu vurguladı.

Son dönemde Fox TV, Halk TV, Tele1 ve Show TV gibi kanallara verilen para cezalarını hatırlatan örgütler, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

Quote Message: Bu olayları, Türkiye'de 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri öncesinde, iktidarın eleştirel haberciliği engellemeye ve bilgi akışını kontrol etmeye yönelik sistematik girişiminin bir parçası olarak görüyoruz. Yayın düzenleyici rolünü yürüten RTÜK'ü, bağımsız yayıncılara yönelik baskıya derhal son vermeye ve ülkede ifade hürriyeti ve medya çoğulculuğunu güvence altına alma vazifesine uygun davranmaya çağırıyoruz.

Bu olayları, Türkiye'de 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri öncesinde, iktidarın eleştirel haberciliği engellemeye ve bilgi akışını kontrol etmeye yönelik sistematik girişiminin bir parçası olarak görüyoruz. Yayın düzenleyici rolünü yürüten RTÜK'ü, bağımsız yayıncılara yönelik baskıya derhal son vermeye ve ülkede ifade hürriyeti ve medya çoğulculuğunu güvence altına alma vazifesine uygun davranmaya çağırıyoruz.

Açıklamayı imzalayanlar arasında çeşitli ülkelerin yazar birlikleri, Sınır Tanımayan Gazeteciler, Avrupa Gazeteciler Federasyonu, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ve Freedom House gibi örgütler bulunuyor.

Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi’nden Gürkan Özturan ise RTÜK’ün medyaya yönelik cezalarının kısıtlayıcı ve orantısız olduğunu vurgularken “RTÜK, 14 Mayıs'ta gerçekleşecek seçimler öncesinde medya özgürlüğü ve çoğulculuğunun önündeki başlıca engellerden biri haline gelmiştir” dedi ve ekledi:

Quote Message: Medya özgürlüğü ve çoğulculuğu, her toplumun kanaat oluşturma, bilinçli karar verme ve kendi kaderini belirleme hakkının temelinde yer alır. Bu nedenle RTÜK yetkililerini partizan uygulamalardan uzak durmaya ve ifade hürriyeti, medya özgürlüğü ve çoğulculuğunun sürdürülmesi için sorumluluklarını üstlenmeye davet ediyoruz. from Gürkan Özturan Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF) - Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) koordinatörü

Medya özgürlüğü ve çoğulculuğu, her toplumun kanaat oluşturma, bilinçli karar verme ve kendi kaderini belirleme hakkının temelinde yer alır. Bu nedenle RTÜK yetkililerini partizan uygulamalardan uzak durmaya ve ifade hürriyeti, medya özgürlüğü ve çoğulculuğunun sürdürülmesi için sorumluluklarını üstlenmeye davet ediyoruz.

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Çocuk hakları alanında çalışan gönüllülerin oluşturduğu Afet-Çocuk Koordinasyon Merkezi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın deprem bölgesindeki çocuklara yapılan yardımlara dair sosyal medya paylaşımlarında çocuk haklarını ihlal ettiğini belirtti.

Bugün bir açıklama yayımlayan grup, sosyal medya paylaşımlarına dair şu tespitlerde bulundu:

• "Çocukların destek aldıkları anları çocukların sınırlarını ve haklarını ihlal ederek sergiliyor.
• Çocukların unutulma hakkını ihlal ediyor.
• Çocukların hakkı olan desteklere erişimini reklam malzemesi yapıyor.
• Su, gıda, oyuncak, kitap, psikososyal destek vb. temel ihtiyaçlar karşılanırken çocukları nesneleştiriyor, yardımı yüceltiyor."

Grup, sosyal medyada paylaşılan görsellerde çocukların yüzlerinin görünmemesi ve isimlerinin paylaşılmaması gerektiğini vurguladı.

İyi Parti Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi, YSK ve Yargıtay İlişkilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Av. Mustafa Tolga Öztürk, 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kullanılacak oy pusulasının onaylandığını söyledi. Öztürk, YSK'nın Cumhurbaşkanlığı oy pusulalarını paylaştı.

Getty ImagesCopyright: Getty Images

İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı, son günlerdeki yağışlarla birlikte yükselerek yüzde 44,38 olarak ölçüldü.

Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, bu yıl kuraklık nedeniyle yüzde 28,75'e kadar düşen barajlardaki su seviyesi, son günlerdeki yağışların ardından yükselmeye devam ediyor.

Kente su sağlayan barajlardaki doluluk seviyeleri bugün itibarıyla yüzde 44,38 seviyelerinde ölçüldü. Son bir haftada su seviyesindeki artış yüzde 3,56, son iki haftada da yüzde 4,92 olarak hesaplandı.

Barajların doluluk oranları Alibey'de yüzde 19,16, Büyükçekmece'de yüzde 31,95, Darlık'ta yüzde 58,22, Elmalı'da yüzde 46,3, Istrancalar'da yüzde 47,91, Kazandere'de yüzde 13,21, Ömerli'de yüzde 69,68, Pabuçdere'de yüzde 10,66, Sazlıdere'de yüzde 32,77, Terkos'ta ise yüzde 36,81 olarak kaydedildi.

Verilere göre, bu yıl barajlara düşen yağış miktarı metrekare başına 233,91 kilogram oldu.

Getty ImagesCopyright: Getty Images

2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde hükümetin zam teklifi belli oldu.

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, kamu işçisi için hükümetin ilk 6 ay için yüzde 30 zam teklif ettiğini, taban aylık teklifinin 11 bin 500 lira olduğunu açıkladı.

İşçi tarafının talebi yüzde 45 zam ve 15 bin lira taban ücret.

Yaklaşık 3,5 milyon memur ile 2,5 milyon memur emeklisinin maaşlarına yapılacak zam oranının belirleneceği 2024-2025 yıllarını kapsayan 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, 1 Ağustos itibarıyla başlayacak.

Kamu işçilerini ilgilendiren 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü, memurların toplu sözleşmesi başta olmak üzere özel sektörde imzalanacak toplu iş sözleşmelerinin çerçevelerini belirlemesi açısından da önem taşıyor.